Küreselleşen dünya yaşamında günden güne ortaya çıkan birden fazla virüs neticesinde tüketiciler artık gıda tüketimlerini daha organik daha sağlıklı ürünlere yönelterek sağlık bilinci kazanmış bulunmaktadırlar. Sağlık bilinci, sağlıkla ilgili gelişmeleri izlemeyi ve proaktif sorumluluğu gerektirir. Sağlık bilinci yüksek olan tüketiciler, çevrenin korunmasında daha duyarlıdır. Bu tüketiciler, sağlıklı kalmak ve yaşam kalitelerini arttırmak veya devam ettirmek için kendilerini motive ettikleri gibi sağlıklı davranışlar sergileyerek aldıkları önlemelerle oluşacak hastalık riskini de azaltmayı hedeflerler. Günümüzde “Doğaya dönüş” sloganı ile altı çizilen sağlıklı olma anlayışı, artık bir yaşam tarzına dönüştüğü gözlenmektedir. Sağlık bilinci ve kalite vurgusu yapan perakendeciler sağlık bilincine sahip tüketicileri organik ürünlere kolayca çekebilmektedirler. Organik gıda tüketicileri sağlık bilincinin farkında olan bir grup olduğundan sağlıklı ve doğal gıdalara ilgi duyar ve satın almak ister. Tüketicileri organik gıda satın almaya yönlendiren temel faktörün sağlık bilinci olduğu ileri sürülmektedir.

Yapılan araştırmalar neticesinde sağlık ve çevre ilgisinin organik gıda tüketiminde önemli etken olduğunu, buna ilave olarak sağlıklı yaşam tarzının sağlık bilinci, çevre tutumu ve tüketicinin organik gıdaya olan tutumu arasında olumlu ilişkinin üzerinde arabulucu etkisi olduğu görülmektedir. Buna rağmen sağlık bilinci ve organik gıdalara yönelik tutum arasındaki ilişkinin tüm çalışmalarda tamamen desteklenmediği de öngörülebilir. Yapılan bazı çalışmalarda organik ve konvansiyonel ürünlerden hangisinin daha sağlıklı ve tadının daha iyi olduğu konusu da tartışmalıdır.